SUNUŞ

Sevgili Mimar Mesut KAYNAK kardeşimin samimi, içten, hasbi çalışmasına öz, özet Kuran'da Sevgi konusunda bir kaç sayfa sunuşla, O' nun eserindeki sevgiyi paylaşmak istedim. Yüceler Yücesi, Alemlerin Rabbi olaki, bizi rahmetiyle sevindirsin, eksiklerimizi örtsün, af edip bağışlasın ve sevsin.

Kuran'a göre, insanla Yüce Yaratıcısı arasındaki en önemli ilişki O'na imanla başlar, sevgiyle gelişir, bağışladığı nimetlere şükürle olgunlaşır, güzelleşir, esenlik, mutluluk sağlar kişiye. Bu manevi bağ ve ilişkide amaç; insanın vicdanını, içini, özünü arıtmak, terbiye etmek ve insanı ruhsal arınmaya katarak esenliğe ve mutluluğa kavuşturmaktır. İnsanın bu vicdanı ve arı duru özü, yaşamda onu iyiye, güzele ve esenliğe yönlendiren, yaptığı işlerin sonucunu gösteren bir kılavuz ve mürşid olur. Kendi dışında, kendi nefsindeki yaratılış gizemlerini varlık belgelerini gözleyerek, düşünerek, içinden Allah'a imanı, O'na sevgiyle bağlanması, özüne, vicdanına bir basiret, ayrı içten bir sevgi, bir kalp gözü sağlar. Kuran'da "Allah'a kim inanırsa onun gönlünü doğruya yöneltir" (Tegabun) buyrulur. Antoine De Saint-Exu Pery, "Kişi gerçeği kalbiyle görür, esas olan gözle görünmeyendir" diyor. Kimi kez bu vicdan, insanın özünü zayıflatır, kimi kez de geliştirir. Vicdan kişisel eğitimle toplumdan edinilenlerle, kültürle, bilgilerle değişir, artar, eksilir. İnsanın özünü, vicdanını besleyen en güçlü etken, yaptığı küçük büyük zaafları denetleyen, gizemlerine vakıf, güçlü, Yüce Tanrıya imandır. Bu insanın içinden tasarruflarını yönlendiren vicdanı tanıtırken bir düşünür, "Allah'a inanmayan bir vicdan, hakimi olmayan bir mahkemeye benzer" diyor.

İslâm da, müslümanın kalbini, özünü rahmetiyle, sevgisiyle gözleyen, onu iyiliği bağışı ile kucaklayan Allah'ın ışığı ve nuru vardır. Allah'ın dostluğu, sevgisi vardır. O ezeli ve ebedi dost Allah, insan nerede olursa onunladır. Bu iman, onun vicdanını, özünü sürekli canlı ve diri tutar. Ruhunu güçlendirir, iradesini özgür kılar. Duygularını, tutkularını kullanmada aklını, bilincine tutarlı davranmasını sağlar. Mümin, bundan ötürü, toplumda insan ilişkilerinde olsun, olayları değerlendirmesinde olsun güzel ahlakın, erdemin, esenliğin, insan değerinin yolunu izler. Ondan ötürü Sevgili Peygamberimiz "İmanca en üstün olanınız, ahlakça en güzel bulanınızdır" buyuruyor.

Allah'a inanmanın ruhumuza sağladığı güzellik sevgidir. Birbirimizi sevdikçe de Allah'a gerçekten inanmanın yoluna gireriz. Sevgi de selam, barış ve esenliği herkese ulaştırmakla oluşur. İslâm dininde, imanla Allah ilişkisini kuran müslümanın yaşamına, güzellik ve yücelik katan en güzel duygusu ve en ince ilişkisi sevgidir. Kuran'ı Kerim'de, Alemlerin Rabbi Yüceler Yücesi Allah ile kulları arasındaki sevgi açıkça belirtilir. Çeşitli biçimlerde tekrar edilir. Sadık, gerçek inancıyla, sevgi hayatını yaşayan Allah dostlarının yaşam deneyimleri İslâm edebiyatında ayrı bir güzelliktedir. Sevgili Mesut KAYNAK, Kuran'ı Kerim'de buyrulan bu ayetleri, Peygamberimizin açıklamalarıyla yorumlamış, Mevlâna ve Yunus Emre gibi Allah sevgisini işlemiş ulu himmetli büyüklerin sözlerini aktarmıştır. Belirttiğimiz gibi bugünlerde katılaşan, merhametsizleşen, insan ve iman değerlerinden yoksuzlaşan, çeşitli bağnazlıklar, düşmanlıklarla kararan Dünyamızda, yaşamımızın en yüce değeri sevgiden çok söz etmek, onun gücünü anlatmak, bireysel ve toplumsal yaşamımız için yalnız ahlaki bir güzellik değil, yaşamsal bir zorunluluktur. Gerçek sadık mümin olmak istiyorsak, Allah katında değerli müslümanlar olmayı diliyorsak, sevgi bağlarını güçlendirmek zorundayız. Sevgisiz ne iman olur, ne birbirimize hoşgörü ve tahammül oluşur. Sayın KAYNAK'ı bu çalışmasından dolayı kutluyorum. Bundan ötürü, ben de eserine, uğraşına bir şeyler katmak, onunla İslâmdaki ve Kuran'da belirtilen sevgiyi paylaşmak istedim. İnsanlara, Dünyaya bakış sevgimi, hoşgörümü Yüce Kitabımız Kuran'ı Kerim'den aldım. Sevgi ve barış Peygamberi Hz. Muhammed'i hep sevgili Peygamberim diye salat ve selâmla andım.

Allah sevgisi, gerçek sadık müminlerin yaşarken tadına erdikleri inançlarının bir simgesidir. Sevgili Peygamberimiz bu sevgiyle davrananların ve sevgiyle yaşayanların imanın tadına erdiklerini belirtir. Allah sevgisi, ahlakın, erdemli yaşamın temelidir. Allah sevgisi ile kulluğun tadına ermiş kişi, nurani, zarif, ince, yumuşak, hoşgörülü, güzel bir yapıya kavuşur. Onda, eski kötülük, düşmanlık, katılık, kin ve nefret oluşmaz. Tüm evren, yaratıklar ve insanlar; O Yüce, Sevgili Yaratıcının eseri olarak görünür. Sevginin nefsinde oluşturduğu barış, sevgi gözü, insanlardan oluşacak ayıp, kusur, hataları örter. Hayatın güzelliğini örten çirkinlikleri arıtır. Hayat, sevgi ile güzelleşir, esenlikle yaşanır olur.

Kuran'da Sevgi bir yönden de, Allah'ın insanı sevmesi olarak açıklanır. Allah'a inanan, sevgiyle ona bağlanan kişi, kendi ve yaşadığı toplum ve tüm yaratılan için ürettiği salih, güzel işlerle bu sevgiye kavuşur. Allah da hayatı yaşanır kılar. Yaratandan ötürü tüm yaratıklara sevgi ve şefkatle yaklaşanı, iyi, güzel, yararlı işler üretenleri Allah'da sever. Kuran'ı Kerim'de sayısız ayetlerde Allah'ın sevdiği ve yaptığı çirkin işlerden dolayı, sevgisinden uzak kıldığı kişiler anlatır ki bunları ayrıntılı olarak Sayın KAYNAK'ın eserinde yorumlarıyla görüyoruz. Bundan ötürü İslâm da sevgi mutlak değil, insan tabiatına uygun olarak ilkelidir. Seven insanın özünde ve sözünde kin ve nefret yoktur. Tüm düşmanlıklar dışarıda kalır. Ondan ötürü Allah'ı seven insan, iyiliği destekler. Ancak kötülüğü sevemez. Kendisine kötülük yapanı ve düşmanı hangi insan sevgi ile karşılayabilir. Allah'a imanla, sevgi ile güçlenmiş nefisler, ışıklı dostlar, ermişler kin ve nefretin tüm Dünya kederlerinin üstünde olduklarından bu kötülükler onlara ulaşmaz. Ancak müslüman, sevginin değerini bilen imanlı insan yalanı, kini ve düşmanlığı da sevmez. Bunları insanın hayatından uzaklaştırmak için çaba gösterir. Allah'ın bir insanı sevmesi, onun esenlik ve mutluluk kaynağıdır. Allah sevgisine aldığı insanı korur, yardım eder, yaptığı güzel işlerde destekler. Sevgili Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyurur: "Allah bir kulu severse Cebrail'e şöyle seslenir. Ben filan kulu seviyorum, sen de onu sev. Cebrail'de bu insanı sever ve o da gök ehline şöyle seslenir. Allah, filancayı seviyor, siz de o nu sevin. Bu sevgi yeryüzüne yayılır. Allah'ın sevdiği insanı herkes sever." (Müslim) Kuran'ı Kerim uslubu ile "Allah onlardan razıdır ki, onlarda Allah'tan razıdır." (Allah onları sever, onlar da Allah'ı sever)

Evet, Dünyadaki cennet, dostlarla, sevgiyle yaşanandır. Nitekim, mutlu olan güzel, erdemli insanı tanıtan Kuran'ı Kerim, Fecr suresinin son ayetinde şöyle sesleniyor: "Ey huzur içinde olan can! O, senden, sen de O'ndan hoşnut olarak (Sevgiyle) rabbine dön! Ey can! İyi kullarımın arasına gir. Cennetime gir." (Fecr 28)
Allah sizi sevsin, sevenlerinizi de.

28.03.2000



Dr. Lütfü DOĞAN

Devlet Eski Bakanı ve
Diyanet İşleri Eski Başkanı