Kuran'da Sevgi

YARATILIŞ KANUNLARI

Gökler, alemler, varlıklar, insanlar, cisimler ve bütün yaratılanlar "Güzel İsimler" olarak anılan Allah'ın İlâhî İsimlerindeki manaların karışık oluşmasından ve onların yoğunlaşarak ortaya çıkmasından meydana gelmiştir. Sonsuz sayıda olan Allah'ın Güzel İsimlerinin doksan dokuzu Kur'ân'da belirtilmiştir. Örneğin Rab, Rahman, Rahîm, Alim, Melik, Lâtif, Celâl, Cemal gibi. Bütün bu isimlerin manaları Allah'ın ilminde mevcuttur. İlâhî isimler; değişik birleştirme ile her bir varlığın manasını oluşturur, sonra da yoğunlaştırarak onları yaratır. Yıldızlar, gök, hava, deniz, cisimler, melekler, hayvanlar, insanlar v.s. hepsi de Cenâbı Allah'ın ilâhî ilminde mevcut olan isim manalarının değişik oluşumlar halinde meydana çıkmasından başka bir şey değildir. İnfitar 82/8 de şöyle buyurmaktadır; " Seni dileğince terkib eden (oluşturan) O'dur. " Allah'tan başka bir kudret olmadığına göre görünen ve görünmeyen her şey, Cenâbı Hakk'ın fiillerinden, belirişinden ibarettir. Ancak Allah'ın Zatı ise hiçbir şekilde sınırlandırılamaz ve bütün görüntülerinin üstündedir. O, Ahad'dır; tek'tir ve Samed'dir, hiçbir şeye benzemez.

Kur'âna göre yaratılış ve devam eden oluşun özünde zıt eşler prensibi yatmaktadır. Yasin 36/36. ayeti bu yaratılış yasasını mucizevî bir şekilde açıklamaktadır: " O Allah ki, yarattıklarını zıt eşler şeklinde yaratmıştır. Arz'ın çıkardıkları, kendi nefisleriniz ve daha nice bilmedikleriniz böyle zıt eşlerdir. " Kur'ânı Kerîm tefsiri ile ilgili çok değerli kitaplar yazan merhum Dr. Halûk Nurbâki ayetle ilgili şu açıklamayı getirmektedir: " Sübhan olan Allah, benzersiz liğinin sırrı içinde tektir. Yarattıkları ise çift, yani zıt benzer ikizlerdir. Ayetin açıklamasına göre bu zıt ikizler üç guruptur. a) Arzın bitirdiklerinden zıt ikizleri, b) Nefsin zıt ikizleri c) Bilmediğiniz zıt ikizler. Çift demek; erkekle dişi, eksi ile artı gibi birbirinin aynı, fakat zıt karakterli olan demektir. bu ayet 14 asır sonra nobel fizik ödülü kazanan ünlü Parite teorisi'ni aynen temsil etmektedir. Evrende bir kuant şipi, maddesel bir parçacık tek başına meydana gelmez; mutlaka çiftiyle birlikte doğar. Bir protonun yaratıldığı yerde zıt eşi de (antiproton) beraber yaratılır. Ayet ne diyor: Ben Süphan olan Allah'ım. Teklik sırrı Benim gizliliğimde var olan bir hikmettir. Yarattıklarımı hep çift yarattım... (Nefislerinizden nice çiftler yarattık.) Her huy nefsle çift yanlıdır. Çift özellik iki türlüdür: a) Benzer çift. b) Zıt çift. Nefsdeki huylardan çift oluşu kavramak daha kolaydır: Korkaklık-cesaret, merhamet-zulüm, alçak gönüllülük, gurur gibi..."

Yaratılan varlıkların olgunlaşarak kemale ermesi için, Cenâbı Allah'ın birbirine zıt iki sıfatı olan Celâl ve Cemal isimleri devreye girer.

Celâl; büyüklük, yücelik, ululuk, kızgınlık, öfke, kahır, gazab manalarına gelmektedir. Kur'ân'daki genel ifadesi; Allah'ın kahır, gazab ve ıztırap ile belirişini, görüntüsünü ifade eder. Bir anlamda yaratılışın negatif kuvvetidir.

Cemal; güzellik, güzel yüz demektir. Kur'ân'da Allah'ın iyilik, güzellik, ikram ve lütuf şeklindeki görüntüsüdür. Yaratılışın Pozitif kuvvetini temsil eder.

İşte varlıklar, bu iki zıt kuvvet olan Celâl ve Cemal görüntüleri ile yoğrulur, çile çekerek olgunlaşırlar. Hastalık geldiği zaman ancak sıhhatin kıymeti anlaşılır. Devamlı zenginlik ve bollukta olanlar, sıkıntı çekmeden nasıl kemale ulaşabilir? Kötülük olmasaydı iyilik bilinir miydi?

Kur'ân varlıkları olgunlaştıran Celâl ve Cemal görüntülerini; Azab-Rahmet, Şeytan-Melek, Küfür-İman, Cehennem-Cennet, Zulmet-Nur, Dalâlet-Hidayet, Nefs-Ruh gibi zıt eşler prensibi ile açıklamıştır.

CELÂL VE CEMAL SAHİBİ ALLAH

55/29: ... O, her an yeni bir iş ve oluştadır.
55/26-27: Yeryüzündekiler hepsi gelip geçicidir. Sadece Celâl ve İkram (Cemal) sahibi Rabbinin Yüzü kalacaktır.


Bir yaratılış kanunu açıklanmaktadır. Cenâbı Allah; varlıkların birçoklarını her an yok eder, birçoklarını da her an var eder. Tek olan Mutlak Kudret, devamlı belirerek bizim çokluk olarak gördüğümüz alemleri, canlıları yaratmaktadır. Evrendeki tüm yıldızların, gök adalarının (galaksilerin) insanlarda olduğu gibi bir ömrü, bir sonu vardır. Her varlık mutlak sonlu olarak yaratılmıştır. 18.1.1996 tarihli Hürriyet Gazetesi, Amerikadaki Hubble uzay teleskobu ile görüntülenen ve Dünyamızdan 8 bin ışık yılı uzaklıktaki yeni doğmakta olan bir gök adası ile yok olmakta olan bir yıldızın ölüm anının fotoğraflarını yayınladı. Evrenin derinliklerinden tespit edilen bu görüntüler, bilim adamlarınca olağan üstü heyecan verici olarak niteleniyor. Evrendeki güneşe benzeyen yıldızlar 10 milyar yıl yaşadıktan sonra korkunç bir patlama ile ömürlerini tamamlıyorlar. Kıyamette; yaşadığımız Dünya da yok olacak, onun yerine yepyeni bir yer küresi ile gök oluşacaktır. İbrahim 14/48: " O gün yer küre başka bir yer küreye dönüştürülür. Gökler de öyle... "

" Yeryüzündekilerin hepsi gelip geçicidir. Sadece Celâl ve Cemal sahibi Rabbinin yüzü kalacaktır. " Rabbinin yüzü terimi, Allah'ın sonsuz isim ve sıfatlarının görüntüsüdür. Gözümüz çeşitli isimler altında neyi görüyorsa görsün, Mutlak ve Tek Kudret'in açılıp saçılmasıyla belirişinden başka birşey değildir. Bakara 2/115: " ... Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü oradadır... " Yer, gök, insanlar, hayvanlar, melekler v.s. hepside Allah'ın yüzü yani isim ve sıfatlarının manalarının yoğunluk kazanarak şekillenmesidir. Ancak Allah'ın Zat'ı tüm bu görüntülerin üstündedir ve O hiç bir şeye benzemez. Bütün varlıklar, Cenâbı Allah'ın birbirinin zıttı olan Celâl ve Cemal görüntüleri ile olgunlaşarak kemale ererler. Onların da her yaratılan varlık gibi sonları vardır. işte bu iş ve oluş sonsuza kadar devam edecektir. Evrendeki tüm şuurlu ve şuursuz varlıkların başıboş bırakılmış olduklarını zannetmek de çok yanlıştır. Onlar, Mutlak ve Tek Kudret tarafından yaratılmış ve yaşam öyküleri de ilâhî bir sisteme bağlanmıştır.

AZAB VE RAHMET
NEFS VE RUH
ŞEYTAN VE MELEK
NEFS GERÇEĞİ