TEVRAT, ZEBUR, İNCİL
ve
KUR'AN'DAN GÖZLEMLER


HZ.İSA'NIN KARDEŞİ YAKUP'UN MEKTUBU
Hıristiyanlık tarihinde ve Pavlus'un eylemlerinde, Hz.İsa'nın kardeşi Yakup'un çok önemli bir konumu bulunmaktadır. Dinsel İnançlar Tarihi yazar Prof. Dr. Mircea Eliade kitabında Yakup için şunları yazmıştır. Cilt 2, s.409 : «Elçilerin İşlerinde, Kudüs'teki ilk Hıristiyan cemaatinin Pavlus'un karşı çıktığı (Galayalılara Mektup 2 / 12) önderi, “Rab İsa'nın kardeşi” (Galayalılar 1/19) Yakup'tan neredeyse hiç söz edilmez. Onun Talmudçu Musevilikle ilişkileri açıktır. (şarap içmez, hiç tıraş olmaz, hayatını tapınakta geçirirdi vb.) 66-70 savaşından sonra Yakup hizbi ortadan kaybolduğu için, anısı da silindi. Ama Yakup, başka belgelerde (İbranilerin İncili, Toma İncili, Sözde Clementines vb.) kilisenin en önemli kişiliği olarak tanıtılmaktadır.»

Yakup'un Mektubu, 27 kitaptan oluşan İncil'in 20.sırasında yer almıştır. Matta İncil'inin 5.,6. ve 7. bölümlerinde yazılan Hz.İsa'nın dağda ki konuşması ile bu Mektup'un içeriğinde benzerlikler vardır. Mektupta Tanrı'nın tek oluşu, insanlar arasında ayırım yapılmamasının gereği, kötü söz ile iyi sözün önemi, zengin ile yoksulun durumu, alçak gönüllülük, sabır ve tarafsız olmanın önemi vurgulanmıştır. Yazının içeriği; Hz.İsa'nın öğretisi gibi, Kur'an-ı Kerim ile de paralellik gösterir.

Mektuptan alıntılar : « 1/5 - İçinizden birinin bilgelikte eksiği varsa, herkese cömertçe, azarlamadan veren Tanrı'dan istesin; kendisine verilecektir... 1/22- Tanrı sözünü yalnız duymakla kalmayın, sözün uygulayıcıları da olun... 2/9 - İnsanlar arasında ayırım yaparsanız günah işlemiş olursunuz...2/14- Kardeşlerim, bir kimse iyi eylemleri yokken imanı olduğunu söylerse, bu neye yarar? Böylesi bir iman onu kurtarabilir mi? ...3/2-Sözleriyle hata yapmayan kimse, bütün bedenini de dizginleyebilen yetkin bir kişidir...3/16- Nerede kıskançlık, bencillik varsa, orada karışıklık ve her tür kötülük vardır... 4/7, 8 - Tanrı'ya bağımlı olun. İblis'e karşı direnin, sizden kaçacaktır. Tanrı'ya yaklaşın. O da size yaklaşacaktır... 5/10 - Kardeşler, Rab'bin adıyla konuşmuş olan peygamberleri sıkıntılarda sabır örneği olarak alın... 5/19, 20- İçinizden biri gerçeğin yolundan sapar da başka biri onu yine gerçeğe döndürürse, bilsin ki, günahkârı sapık yolundan döndüren, ölümden bir can kurtarmış, bir sürü günahı örtmüş olur.»

Yakup Mektubunda; kardeşi olmasına rağmen Hz.İsa'ya hiçbir övgüde bulunmamış, Allah'ın Oğlu kavramı ile onu ilâhlaştırmamış,(teslis) üçleme ile ilgili bir anlatımı da olmamıştı.

Nasraniler, zamanla Türkiye, Suriye, İran, Mısır, Rusya hatta Hindistan'a kadar yayılarak uzak ülkelerde de birkaç yüz yıl varlıklarını sürdürdüler. Bu cemaatin bir kolunu da Ebionlar oluşturmuştu. Roma Kilisesi Ebionlar'ı sapkınlar olarak ilân etti. Çünkü onlar, Hz.İsa'yı yalnızca bir peygamber olarak kabul etmiş, onu tanrılaştırmamışlardı. MS. 400 yıllarında bu bölgelerde ayni inanca sahip çeşitli Hıristiyan mezheplerinin geliştiği görüldü. En ünlüsü İskenderiyeli bir rahip Arius'un adıyla anılan Ariusçuluk hareketiydi. Bu gelişmelerden ürken Romalılar, 411 yılında pek çok belge ve kitabın bulunduğu İskenderiye Kütüphanesi'ni yaktılar. Hypatia adlı kadın feylozofu da 415 yılında recmederek (taşlayarak) öldürdüler. 428 yılında İstanbul Patriği Nestrorius, yayınladığı bildiride : « Artık kimse Meryem'e Tanrı'nın Anası, demesin!... Çünkü Meryem sadece bir insandı.» dediği için Mısır'a sürüldü.

PAVLUS - NASRANİ ANLAŞMAZLIĞI